Yüzmeyi Sevenlerin Mutlaka Bilmesi Gereken 5 Şey
Yaz aylarının yaklaştığı şu günlerde şüphesiz herkesin aklında geçen ilk şey güzel sakin bir sahilde denizin keyfini çıkarmaktır. Hele şu içerisinde bulunduğumuz karantina günlerinde en çok istenen şeylerden biri serin sulara kendinizi bırakmaktır.
Elbet bu günler geçecek ve kendimizi mas mavi serin sulara bırakacağız. Ama kendimizi serin sulara bırakma konusunda bazı yanlış bilinen şeyler var. Bugün bu doğru sandığımız ama aslında çok yanlış olan ve hayatımızı tehlikeye atmamıza neden olan şeyler hakkında konuşacağız.
Sizler için en çok merak edilen konuları ve soruları derledik. Denize gitmeden önce mutlaka bu yazımızı gözden geçirmeli ve ona göre davranmalısınız.
İçindekiler
1-Sıcak Havalarda Buz Gibi Sulara Atlamak
Bazı insanlar sıcak havalarda soğuk suya atlamanın hastalıklara karşı direncinizi arttırdığını düşünmektedir. Ancak soğuk suyun bağışıklık hücrelerinin (T-lenfositler) üretimini uyarması, sadece atletik veya gerçekten aktif yaşayan insanlar için geçerlidir. Diğerleri için, şiddetli bir sıcaklık değişimi vücut için ciddi bir stresdir ve kalp ve damarlara çok fazla baskı uygular.
Artan çarpıntı, solunum bozuklukları, kronik hastalıkların alevlenmesi ve konvülsiyonları provoke etmemek için soğuk suya veya uçurumdan atlamaktan kaçının . Günün en sıcak döneminde, özellikle uzun süre güneşin altında kaldıktan sonra bunu yapmak son derece tehlikelidir . Bunun yerine, yavaşça suya girin, vücudunuzu suyla ıslayın, vücudunuzun yavaş yavaş sıcaklığa alışmasına izin verin. Bundan sonra suya atlamak artık tehlikeli olmayacak.
2-Denizde ki Hangi Canlılar Tehlikelidir?
Birçok insan, deniz kestanelerini görmekten korkar. Bu canlılar acı verici ama neyse ki ölümcül değil. Fakat renk ve görüntü olarak çok tatlı görünen ama bir o kadar tehlikeli olan deniz canlıları vardır.
Örneğin, kutu denizanasının dokunaçlarındaki zehir 3 dakikada 60 kişiyi öldürebilirken, insanların genellikle okyanustan hediyelik eşya olarak eve götürdükleri koni şeklindeki kabuklar, zehirli sivri uçlu yumuşakçaların eski ‘evleri’. Tehlike insanlar ellerinde canlı bir kabuk tutmaya çalıştıklarında ortaya çıka. Bu canlılarda bulunan konotoksin adı verilen zehir, ciddi vakalarda felç ve kalp yetmezliğine neden olabilir.
3-Yüzme En Kolay Denizde mi Yoksa Havuzda mı Öğrenilir?
Birçok insan bir nehir veya okyanusa giderken kendiliğinden yüzmeyi öğrenir. Suyun sakin ve berrak olup olmadığını, birlikte olduğunuz kişi güçlü bir yüzücü kontrol edin. Bu şekilde daha güvenli yüzmeyi öğrenebilirsiniz. Ebeveynler genellikle çocuklarının karşısında durup çocuklarına kısa mesafelerde yüzmelerine izin vererek öğretirler.
Yoğun deniz suyunda yüzmek çok daha kolay olsa da, denizde dalgalar ve deniz canlıları içinde yüzme öğrenme tehlikeli olabilir. Bir çok yüzme eğitmeni ilk eğitimlerin daha sakin olduğu havuzlarda alınmasını tavsiye ediyor.
4-Yüzerken Enfeksiyon Kapmamak İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Suyun sağlıklı olup olmadığının kontrol edildiği halk plajlarında yüzmek daha güvenlidir. Ayrıca suyu yutmayın, özellikle sıcaklığı 24 Derece’den yüksekse, rotavirüs kapabilirsiniz. Bu rahatsızlığın 2-3 gün sonra ortaya çıkan semptomları arasında kusma, bağırsak bozuklukları, ateş ve boğaz ağrısı bulunur.
Meyve ve sebzeleri deniz suyunda yıkamayın. Çünkü E. coli veya enterovirüs bulaşma riski yüksektir. Bu arada, ılık suda yüzerken menenjit de kapabilirsiniz.
Bebeklerin kıyı sularında oynamasına çok fazla izin vermeyin. Kıyı suları çok daha kirlidir. Bebeğiniz için açıklardan su getirerek oynamasını sağlayabilrisiniz.
Doktorlar, ciddi enfeksiyonların patojenlerinin konsantrasyonunun yüzme havuzlarında daha az olduğunu, çünkü bakterilerin klorlu bir ortamda hızlı bir şekilde öldüğünü söylüyor. Ancak havuz yüzeylerinden ve diğer insanların eşyalarından bazı enfeksiyonlar alma riski vardır.
5-Tuzlu ve Klorlu Suyun Zararlarından Korunmak İçin Yapılması Gerekenler
Denizde yüzdükten sonra cildinizi sağlıklı tutmak için her zaman duş almayı unutmayın. Cildin tuz tarafından çekilen toksinlerden temizlenmesine yardımcı olacaktır. Senin duştan sonra, cildinizi kuru ve yumuşatmak ve nemlendirmek geçerlidir.
Klorlu havuzlar genellikle gözlerin iltihaplanmasına, cildin yaşlanmasına ve saç kalitesinin bozulmasına neden olur. Kendinizi nasıl korursunuz? En iyi seçenek, ozon veya ultraviyole yardımıyla dezenfeksiyonun yapıldığı havuzları kullanmaktır. Bu havuzlardaki suya daha az klor katıyorlar. Sıkı bir şapka ve silikon çerçeveli gözlükler sıradan bir yüzme havuzunda sizi koruyabilir.
Klor ve kozmetik reaksiyonu alerjik reaksiyona neden olabileceğinden, yüzmeden önce her zaman makyajı çıkarın. Ayrıca, tüm vücudunuza hindistancevizi yağı veya besleyici vücut kremi uygulayın. Yüzdükten sonra duş pufu ve duş jeli ile duş alın, vücudunuzu bir havluyla silin ve linolenik asitler, lesitin, A ve E vitaminleri ve yağlar içeren nemlendiriciler uygulayın. Kapalı bir havuzda yüzüyorsanız, hemen sonra dışarı çıkmayın, özellikle soğuk havalarda fazla nemin ciltten buharlaşması için 20-30 dakika bekleyin.
Diğer Bilgiler
Yazın serinlemek ve rahatlamak için şüphesiz en etkili yol denize girmektir. Tüm yukarıda saydığımız konuların dışında bazı başlıklarda şu şekilde sıralanıyor.
- Soğuk suda yüzerken daha fazla kalori yakarsınız (en büyük kalori yanması kelebekleme yüzüşünü kullanarak yüzerken olur );
- Sırt, göğüs ve bel kasları güçlenirken duruşunuz iyileşir çünkü omurga daha az yük alır (bu durumda kurbağalama en iyi seçenektir);
- Sık sık yüzerseniz ve bacaklarınızla sıkı çalışırsanız hayallerinizin düz karnı hızlı bir şekilde kazanacaksınız;
- Stresiniz eriyecek çünkü soğuk su ve yüzmek sinir sistemi için iyidir (kurbağalama ve sırtüstü rahatlamak için en iyisidir);
Ayrıca, çoğu yüzücünün sahip olduğu sağlıklı akciğerler ve kalp, daha esnek eklemler, daha iyi bir kan bileşimi ve aktif bağışıklık hücreleri. Varisli damarlar ve fıtıklaşmış intervertebral diskler için en yararlı tedavidir. Yüzmek için yaş sınırı yoktur. Yaşamın ilk zamanlarından son anlarına kadar yüzebilirsiniz.
Sizinde eklemek istedikleriniz varsa yorumda iletmeyi unutmayın.
